Bomboş, kupkuru, sevgisiz, anlamsız, hiç gibi mi hissediyorsun?
Her şey tatsız…
Anlık zevk alıyorum ama bazen.
Neticede ölüm var. ??‍♀️
Niye doğduk ki?
Bize soruldu mu insan olarak var olmak isteyeceğimiz?
Nereden geldim nereye gidiyorum? ?
Hayatın anlamı dediğin şey nedir?
Ölüceksek ne diye yaşıyoruz?
Ölmeden evvel yapılacakları yapmış olmak için yapıyorum, keyif aldığımdan değil…
Ben eşime sırtımı lifletmezdim bile şimdi düştüğüm hallere bak.
Bir iğne vurdurmuşluğum yoktu şu yaşıma kadar, şimdiyse… ??‍?
Hayat işte böyle bir şey, sapasağlamken gümbür gümbür yaşıyoruz, hoyratça kullanıyoruz zamanı, bedenimiz hep aynı kalır zannediyoruz. Ben de öyle zannediyorum ne yalan söyleyeyim, sanki hastalıklar hep uzakta… Ancak ölüm gerçeği çok yakında.
? Ölümün yakınlaşması ile beraber hayatı sorgulamaya başlamayı değil, daha erken yaşlarda hayatı anlamlandırmaya çabalamayı daha mantıklı buluyorum. Yukarıdaki sorular çok geç yaşta sorulan, cevapları bulunamayınca sağlıksızlığa götürebilen sorular olabilmekte. Amaçsız kalmış, yalnızlaşmış, küçükken de evebeyn sınırları sağlıklı konulamamış insan sorgulamalarına benzetiyorum ben bu soruları… Varoluşsal kaygılara düşmezden evvel bu terimlerin hallolması, işlenmesi gerekiyor idi. Aslında bakımverenin, çocuğu keşif ve merak duygularıyla etrafa bakarken agucuk gugucuk yapıp, eğlendirmesi gerekiyordu ya, o bu yazının konusu değil ?Varoluşçu terapiler ise geç kalınmış cevaplar bulurken başvurduğumuz tedavi yöntemlerinden. Psikoterapi ile ‘yetkin, alanında uzman, yapabilirliği’ olan bir psikoterapistle bir çok bozukluğu düzenleyebilirsiniz?

.

.

.

Uzm. Psikolojik Danışman/ Klinik Psikolog/ Psikoterapist Songül Çavdar